Bültene Kaydol

Gelişmelerden haberdar ol

“Türk Gemi ve Yat Sanayi, Yeşil Dönüşüm ve Katma Değerli Üretimle Küresel Rekabette Gücünü Artırıyor”

Yazar: Eda GEDİKOĞLU

21 Oct 2025

Türkiye, gemi ve yat ihracatında son yıllarda ulaştığı başarılarla küresel ölçekte güçlü bir oyuncu konumuna geldi. Balıkçı gemilerinde dünya liderliği, mega yat üretiminde ikinci sıraya yükselmesi ve römorkör ihracatında ilk beş ülke arasındaki yeriyle dikkat çeken sektör, 2024 yılında 1,9 milyar doları aşan ihracat hacmine ulaştı. Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği (GYHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Cem Seven, “Türkiye, esnek-hızlı üretim, tasarım-mühendislik gücü ve yeşil dönüşüme açıklığı ile dünyada niş segmentlerde liderlik iddiasını büyütüyor. Biz de GYHİB olarak; pazarlama-tanıtım, tasarım-inovasyon, regülasyon uyumu ve pazar araştırması başlıklarında üyelerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.” dedi.

Türkiye, gemi ve yat ihracatında son yıllarda ulaştığı başarılarla küresel ölçekte güçlü bir oyuncu konumuna geldi. Balıkçı gemilerinde dünya liderliği, mega yat üretiminde ikinci sıraya yükselmesi ve römorkör ihracatında ilk beş ülke arasındaki yeriyle dikkat çeken sektör, 2024 yılında 1,9 milyar doları aşan ihracat hacmine ulaştı. Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği (GYHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Cem Seven, “Türkiye, esnek-hızlı üretim, tasarım-mühendislik gücü ve yeşil dönüşüme açıklığı ile dünyada niş segmentlerde liderlik iddiasını büyütüyor. Biz de GYHİB olarak; pazarlama-tanıtım, tasarım-inovasyon, regülasyon uyumu ve pazar araştırması başlıklarında üyelerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.” dedi.

Türkiye’nin gemi ve yat ihracatında en önemli temsil mekanizmalarından biri olan Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği, sektörün küresel ölçekte görünürlüğünü artırma noktasında önemli bir rol üstleniyor. Birlik olarak üyelerinizin uluslararası pazarlarda rekabet gücünü artırmak için nasıl çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz? 

·  Milli katılım ve ülke pavilyonları: Nor-Shipping, Posidonia, SMM, Europort, Monaco Yacht Show, Cannes Yachting Festival gibi stratejik fuarlarda gerek Türkiye milli katılım organizasyonları, gerekse info stantla katılımlar gerçekleştiriyoruz. Katılımcı firmalarımız için işbirliği, B2B görüşme olanakları sunuyor, hedef ülke delegasyonlarını organize ediyoruz.

·  Tasarım ve yetenek geliştirme: 2010’dan bu yana Ulusal Gemi ve Yat Tasarım Yarışmaları ile öğrenci-sanayi etkileşimini destekliyoruz; yarışmalar her yıl farklı bir tema ile düzenleniyor.

·  Tanıtım : “Art on Water” benzeri sektörel tanıtım projeleri ile küresel ölçekte algıyı güçlendiriyor, kurumsal iletişim kanallarımızdan sürekli görünürlük sağlıyoruz.

·  Devlet desteklerinden etkin faydalanma: Üye firmalarımızı devlet destekleri konusunda bilgilendiriyor, destek müracaatlarını inceliyor ve faydalanmalarını sağlıyoruz. Genel desteklerin yanı sıra gemi-yat tasarım desteği, klas sertifikaları için pazara giriş belge desteği gibi destekler sağlıyoruz.

·  Pazar araştırması ve raporlama: Aylık/içerik bazlı ihracat raporları ile firma ve ürün kırılımlarını, birim fiyat trendlerini ve hedef pazar sinyallerini paylaşıyoruz.

Türkiye, gemi ve yat ihracatında son yıllarda Avrupa’dan Orta Doğu’ya, Amerika’dan Asya’ya geniş bir coğrafyaya hitap eden önemli bir üretim merkezi haline geldi. Türk gemi ve yat ihracatının küresel pazardaki rekabet gücünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Katma değerli üretim, yüksek teknolojili gemi inşası ve tasarım kabiliyetleri açısından Türk üreticilerin yol haritasını değerlendirmenizi istesek neler söylersiniz?

Türkiye; römorkör, balıkçı gemisi, özel maksatlı platformlar, >24 m yatlar gibi yüksek katma değerli niş tekneler, hızlı teslim-özelleştirme kabiliyeti, tasarım-mühendislik entegrasyonu ve rekabetçi maliyet/kalite dengesiyle öne çıkıyor. 2024’te birim fiyat analizleri, yeni inşa özel yapım gemilerde ve yat-römorkör alt gruplarında kg başına 30 USD ve üzeri seviyelere çıktığımızı gösterdi; bu, katma değer göstergesidir.

  • Elektrifikasyon/hibrit ve alternatif yakıt entegrasyonları,
  • Tersane dijitalleşmesi ve otonomlaşma modülleri,
  • Refit & retrofit kapasitesini büyütme (özellikle yat ve çevresel retrofitler).
    Türkiye’nin süperyat sipariş defterinde ilk sıralarda yer alması tasarım-işçilik gücünün küresel teyididir.
  • Ayrıca tersanelerimiz ve hizmet sağlayıcı firmalarımız özellikle satış sonrası hizmetler konusunda rakiplerine göre önemli bir güce ve tanınırlığa sahip durumdadır.

“2024 yılında toplam gemi ve yat ihracatımız 1,912 milyar USD olarak gerçekleşti”

Türkiye, yat üretiminde Avrupa’nın en büyük oyuncularından biri olmaya devam ederken, ticari gemi ve özel amaçlı gemi üretiminde de küresel rekabette adını giderek daha güçlü duyuruyor. Türkiye bugün küresel gemi ve yat ihracatında nasıl bir konumda? Rekabet avantajları ve geliştirilmesi gereken alanlar nelerdir? Türkiye’nin mevcutta en fazla ihraç ettiği bölge ve ülkeler nelerdir? En çok ihraç edilen ürün gruplarından da bahseder misiniz?

Bugün Türkiye uzun yıllardır balıkçı gemisi ihracatında dünyada birinci sırada, Boat International’ın 2025 Global Order Book verilerine göre Türkiye, mega yat üretiminde dünyada 2. sıraya yükselmiş durumda, römorkör ihracatında uzun zamandır ilk 5 ülke arasında yer alıyoruz. Bunlar özellikle ürün grupları bazında rakamlara yansıyan başarılar.

2024 yılında toplam gemi ve yat ihracatımız 1,912 milyar USD olarak gerçekleşti. En büyük ürün grupları arasında Yük Gemileri ve Diğer Gemiler 481,5 milyon USD ile ilk sırada yer alırken, Yatlar 442,4 milyon USD ihracat hacmine ulaştı ve tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı. Balıkçı Gemileri 354,5 milyon USD, Römorkörler ise 280,8 milyon USD ihracat gerçekleştirdi.

Başlıca ihracat pazarlarımız arasında Norveç, Marshall Adaları, İtalya, Yunanistan, Malta, Kanada, Almanya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman öne çıktı. Belirtmek gerekir ki bu rakamlar; ülkemizde üretilen ve serbest bölgeler üzerinden ihraç edilen tekneleri, ayrıca tersanelerimizin sunduğu tamir, bakım ve diğer hizmet ihracatlarını kapsamamaktadır.

Gemi inşa alanında Norveç uzun zamandır olduğu gibi en çok ihracat gerçekleştirilen ülke konumunda. Diğer kuzey Avrupa ülkelerini de aynı pazar gibi değerlendirebiliriz. Yat ihracatımızda ABD ve Ortadoğu ülkeleri ihracat pazarlarımız arasında yer alıyor. Ancak yat ürün grubunda coğrafi hedeflerden ziyade belli gelir seviyesinin üzerindeki müşteriler ihracatımıza katkıda bulunmaktadır. Şu an birçok dünyaca ünlü tanınır isim teknelerini Türkiye’de üretmekte ve Türkiye’ye siparişler vermektedir.

“Sürdürülebilir malzeme kullanımı, dijitalleşme ve otonom teknolojiler ön planda”

Küresel rekabette ileri mühendislik çözümleri, dijitalleşme ve inovasyon, gemi ve yat sanayinde önemli noktalardan biri haline geldi. Birlik üyeleri AR-GE, dijitalleşme ve sürdürülebilir malzeme kullanımı konusunda hangi projeleri öne çıkarıyor? Akıllı üretim teknolojileri, otomasyon ve tersane modernizasyonu konularında Türkiye’nin uluslararası rakiplerine kıyasla konumu nedir?

Yeşil enerji ve otomasyon noktasında Türkiye’de römorkör sınıfı başta olmak üzere bataryalı/hibrit, LNG ve metanol çözümleriyle örnek filolar ve ürün hatları gelişiyor. Gerek tersane süreçlerinde gerek üretilen ürünlerde dijitalleşmeye küresel trendlere uygun olarak uyum sağlanıyor. Sürdürülebilir malzemeler sektörde ön plana çıkıyor. Düşük VOC boyalar, gelişmiş kompozitler, geri dönüştürülebilir malzeme oranlarının artırılması; enerji-verimli teçhizat.

Avrupa’daki rakiplerimizle kıyaslandığında, sektörün niş alanlardaki sermaye kullanımı ve AR-GE verimliliği oldukça yüksek; kamu destekleri ve kümelenme sayesinde modernizasyon süreci de hız kazanıyor. Ancak maalesef sektörümüzün bu dönüşümleri gerçekleştirmesi noktasında alınan devlet destekleri noktasında rakiplere kıyasla bir hayli gerideyiz. Burada özellikle sektörün kendi ihtiyaçlarına ve dinamiklerine uygun destek mekanizmalarının uyarlanması ve yürürlüğe girmesi gerekiyor.

“Gemi, Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği olarak Türkiye’nin yeşil ve yenilikçi gemi-yat inşa yetkinliğini dünya pazarlarında tanıtıyoruz”

IMO’nun emisyon kısıtlamaları ve AB’nin Yeşil Mutabakat süreçleri, gemi ve yat üretiminde çevre dostu çözümleri artık bir tercih değil, zorunluluk haline getirdi. Türk gemi ve yat üreticileri çevresel regülasyonlara uyum sağlamak için ne tür teknolojiler ve sertifikasyon süreçleri kullanıyor? Gemi Yat İhracatçıları Birliği olarak bu süreçlere uyum noktasında nasıl çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz? Özellikle yat sektöründe alternatif yakıt sistemleri, hibrit ve elektrikli tahrik çözümlerine yönelik çalışmalar hakkında neler söylemek istersiniz?

IMO emisyon düzenlemeleri ve AB’nin Yeşil Mutabakat kapsamındaki mevzuatı; sera gazları (GHG) ile hava kirletici emisyonların (NOx, SOx, PM) azaltılmasını hedeflemektedir. Her emisyon türü için ayrı gereksinimler ve uyum stratejileri söz konusudur.

NOx (Azot oksitler): MARPOL Ek VI uyarınca NOx için küresel Tier II sınırları geçerli; IMO’nun ilan ettiği NECA (NOx Emisyon Kontrol Alanları) içinde ise Tier III motor kullanımı zorunludur. Tersanelerimiz, NECA’da çalışacak gemilerde Tier III uyumlu ana makineleri ve ilgili donanımları entegre ederek teslimatlar gerçekleştirmekte; gerekli dokümantasyon ve sınıflandırma süreçlerini eksiksiz tamamlamaktadır.

SOx (Kükürt oksitler): SOx için SECA’larda uyum; düşük kükürtlü yakıt kullanımı veya egzost gazı arıtma sistemleri (scrubber/EGCS) ile sağlanmaktadır. Türkiye’de yeni inşa ve bakım-onarım tersanelerimiz, yüzlerce gemide scrubber montajı gerçekleştirmiş; bölgemizde bu tip modifikasyonların yapıldığı önemli bir merkez konumuna gelmiştir.

Sera gazları ve enerji verimliliği: IMO’nun EEDI (≥400 GT yeni inşa), EEXI (mevcut gemiler) ve CII (operasyonel karbon yoğunluğu) gereklilikleri ile AB’nin ETS ve FuelEU Maritime düzenlemeleri; tasarım ve operasyon boyutunda enerji verimliliğini zorunlu kılmaktadır. Ülkemizde inşa edilen ≥400 GT yeni gemilerde EEDI kriterleri karşılanmakta; tersanelerimiz bu amaçla tekne formu optimizasyonu, pervane seçimi, sevk verimini artırıcı nozul/kanat (fins) ve diğer ESD’ler gibi çözümleri uygulamaktadır. Operasyonel tarafta ise CII ve ETS’nin gerektirdiği performans; rüzgâr destekli sevk, yüksek verimli pervaneler ve optimize sualtı formu gibi iyileştirmelerle desteklenmektedir. Dünyanın ilk yeni inşa rüzgâr destekli Ro-Ro gemilerinden NEOLINER ORIGIN’in RMK Marine’de inşa edilip teslim edilmesi, bu alandaki yetkinliğimizin somut bir örneğidir.

Alternatif yakıtlar ve güvenlik: IMO yakıt sera gazı yoğunluğu hedefleri ve AB FuelEU Maritime, metanol, amonyak, hidrojen gibi alternatif yakıtların önünü açarken, küresel bulunabilirlik ve güvenlik gereksinimleri nedeniyle uygulamalar kademeli ilerlemektedir. Biyoyakıt ve LNG ara çözümler olarak benimsenmekte; rüzgâr ve kıyı elektriği/shore power gibi yenilenebilir destekler devreye alınmaktadır. Düşük tutuşma sıcaklıkları ve toksisite gibi riskler, IGF Kodu çerçevesinde ek tasarım/izolasyon önlemlerini gerektirir. Tersanelerimiz metanol ile çalışan veya metanol-hazır gemileri rutin olarak inşa edebilmekte ve ilgili sınıf/sertifikasyon süreçlerini başarıyla yönetmektedir.

Yat sektörü – elektrikli/hibrit çözümler: Alternatif yakıtların yatlarda yaygınlaşması daha yavaş olsa da tam elektrikli ve hibrit tahrik sistemlerine ilgi hızla artmaktadır. Bataryaların belirli saatlerde şarj edilip elektrik motorlarıyla sessiz ve konforlu seyir sağlanması, yat kullanıcıları için önemli bir tercih sebebidir. Batarya ağırlığı halen temel teknik kısıt olmakla birlikte, enerji yoğunluğu ve kapasite artışlarıyla uygulamaların genişlemesi beklenmektedir.

Türkiye’nin katkısı ve GYHİB’in rolü: Son yıllarda Türkiye’deki yeni inşa portföyünün hatırı sayılır bir kısmı yüksek enerji verimliliğine sahip, alternatif yakıtlı veya elektrikli/bataryalı projelerden oluşmakta; sektör üretiminin önemli bölümü (%60–80 aralığında) ihraç edilmektedir. Gemi, Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği olarak bu dönüşümü görünür kılmak için uluslararası fuarlarda ülke pavilyonları düzenliyor; “Art on Water” gibi film-fotoğraf-dijital yayın projeleriyle Türkiye’nin yeşil ve yenilikçi gemi-yat inşa yetkinliğini dünya pazarlarında tanıtıyoruz.

“Körfez ve Orta Doğu ülkelerinde birçok ürün grubumuz için etkinliğimizi artırmak istiyoruz”

Son yıllarda Avrupa ve Amerika pazarları kadar Orta Doğu, Afrika ve Asya ülkeleri de Türk gemi ve yat üreticileri için giderek önem kazanan hedef pazarlar haline geliyor. Gemi ve yat ihracatında hangi bölgeler önümüzdeki dönemde Türkiye için stratejik büyüme alanı olarak öne çıkıyor? Gemi Yat İhracatçıları Birliği olarak Türkiye için yeni Pazar hedefleri olarak öngördüğünüz bölgeler nelerdir?

Kuzey Avrupa başta olmak üzere Avrupa ülkeleri pazar olarak her zaman yerini koruyor. Kanada hedeflerimizin olduğu ve gerek düzenleyeceğimiz ticaret heyetleri gerek dijital tanıtım projesi hedeflemeleri ile radarımızda olan bir pazar. Körfez ve Orta Doğu ülkelerinde birçok ürün grubumuz için etkinliğimizi artırmak istiyoruz. Afrika’daki balıkçı filosu yenilemeleri ve feribot ihtiyaçları da sektörümüz için fırsatlar barındırıyor. Öte yandan yeşil dönüşüm projeleri kapsamında dünyanın birçok yeri için sektörümüz için yeni pazar olanakları ortaya çıkacaktır.

2025 yılı Gemi Yat İhracatçıları Birliği tarafında nasıl geçti? 2026 yılı için beklenti, hedef ve öngörüleriniz nelerdir?

2025 yılında ilk 3 çeyrek itibariyle ihracatımız 1.4 milyar doları aştı ve bir önceki yıla göre %10’a yakın bir oranla ileride seyrediyoruz. Yılsonu için öngördüğümüz ve hedeflediğimiz rakamların üzerine çıkacağımızı tahmin ediyoruz. Bunda özellikle yat ihracatımızdaki önemli yükseliş büyük bir etken.  2026 yılı için öngörüde bulunmak için erken ancak sektörümüz özellikle yeni siparişler alma konusunda zorlandığı ve belirsizliklerin fazla olduğu bir yıl geçiriyor. Bunları yılsonunda ortaya çıkan ihracat rakamları, mevcut tersanelerin sipariş durumlarını gözlemledikten sonra yorumlamak daha doğru olacaktır.

“2026’da hedefimiz, yüksek katma değerli ürün payını ve yeşil sertifikalı teslimatları artırarak Türkiye markasını daha da güçlendirmektir”

Son olarak neler eklemek istersiniz?

Türkiye, esnek-hızlı üretim, tasarım-mühendislik gücü ve yeşil dönüşüme açıklığı ile dünyada niş segmentlerde liderlik iddiasını büyütüyor. Biz de GYHİB olarak; pazarlama-tanıtım, tasarım-inovasyon, regülasyon uyumu ve pazar araştırması başlıklarında üyelerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. 2026’da hedefimiz, yüksek katma değerli ürün payını ve yeşil sertifikalı teslimatları artırarak Türkiye markasını daha da güçlendirmektir. Sektörün artık birçok platformda dile getirdiğimiz ve ifade ettiğimiz öncelikli problemleri var. Bu problemlerin çözümlerine ilişkin atılacak adımlar ve yaklaşımlar yaşanacak başarının büyüklüğünü belirleyici olacaktır.



Cem Seven, Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği

Bültene Kaydol

Gelişmelerden haberdar ol

İlgili İçerikler

"Resolving the Passport and Visa Issue is a Priority for Turkish Seafarers' International Presence."

TÜRKKAPDER, one of Turkey's most established maritime associations and founded in 1959, plays an active role in the industry as a leading organization representing Turkish seafarers on both national and international platforms. We spoke with Captain Zafer Akbulut, Chairman of the Board of the Turkish Oceangoing Shipmasters Association (TÜRKKAPDER), about the challenges faced by Turkish seafarers, proposed solutions, TÜRKKAPDER's work, and his vision for the future. Highlighting a critical point for the Turkish maritime sector to achieve a stronger position in international competition, Captain Akbulut said, "For Turkey to compete internationally, the visa, which we call the GREEN PASSPORT or OKEY TO BOARD, must be issued as soon as possible."

Yazar: Eda GEDİKOĞLU

06 Nov 2025

YAF Group Offers End-to-End Maritime Solutions from Türkiye to the World

YAF Group, one of Turkey's leading companies in the maritime sector, stands out with its extensive service network and versatile operations in the global market. Through offices and warehouses in China, Korea, Germany, and Dubai, it offers end-to-end solutions ranging from ship procurement and engineering to maintenance and repair services, brokerage and ship management. YAF Group Founder Yusuf Kanıcı discussed YAF Group's strategic international structuring, innovative approaches to logistics and supply chain management, and digitalization and automation applications. He explained YAF Group's sustainability efforts and future vision.

Yazar: Eda GEDİKOĞLU

22 Oct 2025

“YAF Group, Türkiye’den Dünyaya Uçtan Uca Denizcilik Çözümleri Sunuyor”

Denizcilik sektöründe Türkiye’nin önde gelen firmalarından biri olan YAF Group, global pazardaki geniş hizmet ağı ve çok yönlü operasyonlarıyla dikkat çekiyor. Çin, Kore, Almanya ve Dubai’deki ofis ve depoları aracılığıyla, gemi tedarikinden mühendislik ve bakım-onarım hizmetlerine, brokerlikten gemi işletmeciliğine kadar uçtan uca çözümler sunuyor. YAF Group’un stratejik uluslararası yapılanmasını, lojistik ve tedarik zinciri yönetimindeki yenilikçi yaklaşımları, dijitalleşme ve otomasyon uygulamalarını konuştuğumuz YAF Group Kurucusu Yusuf Kanıcı YAF Group’un sürdürülebilirlik çalışmalarını ve geleceğe yönelik vizyonunu anlattı.

Yazar: Eda GEDİKOĞLU

22 Oct 2025