21:15
22 Eylül 2024
“Piri Reis Üniversitesi Olarak Öncelikli Konularımızdan Biri, Öğrencilerimizi Teknolojiye Hâkim Bireyler Olarak Mezun Etmek”
Yazar: Eda GEDİKOĞLU
21 Oct 2025
Denizcilik sektörü, dijitalleşme ve yeşil dönüşümün eş zamanlı olarak şekillendirdiği, tarihinin en köklü değişim dönemlerinden birini yaşıyor. Bu dönüşüm, yalnızca teknolojik yenilikleri değil; aynı zamanda nitelikli insan gücünün yetiştirilmesini de zorunlu kılıyor. Piri Reis Üniversitesi, bu değişim sürecinde sektörün bilgi, teknoloji ve insan kaynağı merkezlerinden biri olarak öne çıkıyor. Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nafiz Arıca ile denizcilik eğitiminde dijital ve yeşil dönüşümden yapay zekâ entegrasyonuna, MENTORUS Projesi’nden Yeşil Dönüşüm Platformu’na uzanan geniş bir perspektifte üniversitenin stratejik hedeflerini, sektöre katkılarını ve geleceğe yönelik vizyonunu konuştuk.
Piri Reis Üniversitesi, yapay zekâ ve dijitalleşme odaklı projelerde öne çıkıyor. Önümüzdeki dönemde otonom gemiler, dijital ikiz teknolojileri ve siber güvenlik konularını eğitim müfredatına nasıl entegre etmeyi planlıyorsunuz? Bu konuda sektörde eğitimler düzenliyor musunuz?
Yapay zekâ teknolojileri başlığı altında topladığımız tüm ilgili teknolojilerin, eğitim sistemimizi ciddi biçimde etkileyeceğine inananlardan biriyim. Bu nedenle, özellikle üniversitemizde yapay zekanın yükseköğretime entegre edilmesinin büyük önem taşıdığına inanıyorum.
Ben de, yüksek lisans dönemimden bu yana yaklaşık 30 yıldır araştırmacı olarak bu alanda çalışan bir bilim insanı olarak, üniversitemde yapay zekâ teknolojilerinin kullanımı konusunda öncü bir rol üstlenmek istiyorum. Yükseköğretimin son yıllarda yoğun biçimde tartışıldığı bu dönemde, yapay zekâ teknolojilerinin yükseköğretimi köklü bir şekilde dönüştüreceğine inanıyoruz.
Bu doğrultuda, farklı birimlerden akademisyenlerin yer aldığı bir ekip kurduk. Mart ayından bu yana birlikte çalışarak Piri Reis Üniversitesi Yapay Zekâ Politika Belgesi, uygulama esasları ve eylem planımızı hazırladık. Bu plan; bir, üç ve beş yıllık hedefler doğrultusunda yapılandırılmış durumda.
Amacımız, başta yapay zekâ olmak üzere yeni teknolojilerin eğitim sistemimize entegre edilmesi ve öğrencilerimizin teknoloji farkındalığı ile en üst düzeyde yetkinlikle mezun olmalarını sağlamak. Bu hedef doğrultusunda elimizden geleni yapıyoruz.
Ayrıca denizcilik sektörü açısından da bu konu büyük önem taşıyor. Ben aynı zamanda Uluslararası Denizcilik Üniversiteleri Birliği’nin (IAMU) yönetim kurulu üyesiydim. Yaptırdığımız bir ankette, geleceğin denizcilerinden beklenen en temel iki yetkinliğin teknolojik farkındalık ve teknolojik yeterlilik olduğu sonucuna ulaştık.
Bu nedenle, üniversite olarak hem eğitim-öğretim faaliyetlerinde hem araştırma-geliştirme çalışmalarında hem de topluma hizmet misyonlarımızda teknolojik yetkinliklerimizi en üst düzeyde kullanmayı ve geliştirmeyi hedefliyoruz.
“Mentorus Projesi, denizcilikteki insan gücünün geliştirilmesine önemli katkılar sunmayı amaçlamaktadır”
Piri Reis Üniversitesi, Avrupa Denizcilik Üniversitesi MENTORUS Projesi kapsamında “Mükemmeliyet Sertifikası’na layık görüldü ve Ulusal Ajans tarafından düzenlenen bilgilendirme toplantısına konuşmacı olarak davet edildi. MENTORUS Projesi, denizcilik eğitiminde dayanıklı ve sürdürülebilir üniversite yapılarının oluşturulmasını hedefliyor. Piri Reis Üniversitesi’nin bu proje kapsamında üstlendiği rolü, proje yönetimi tecrübelerini ve sektöre katkılarını değerlendirir misiniz? Piri Reis Üniversitesi’nin bu süreçte ortaya koyduğu çalışmalar, Türk denizcilik sektörüne ve uluslararası eğitim iş birliklerine nasıl bir yol haritası sunuyor?
Mentorus Projesi, Avrupa’daki farklı üniversitelerin iş birliğiyle yürütülen bir Erasmus+ projesidir. Biz de Piri Reis Üniversitesi olarak bu projenin bir ortağıyız. Projenin temel amacı; online eğitim ağırlıklı, ortak bir denizcilik üniversitesi kurmak ve bu sayede denizcilik eğitiminde Avrupa ölçeğinde iş birliği ve hareketlilik sağlamaktır.
Bu kapsamda hedef, eğitim teknolojilerinin ulaştığı mevcut noktayı en etkin biçimde kullanmak, uzaktan eğitimi denizcilik alanında yaygınlaştırmak ve farklı üniversitelerin bilgi birikimi ile deneyimlerini paylaşarak nitelikli bir eğitim modeli geliştirmektir.
Dünya genelinde halihazırda yaklaşık 1 milyon 800 bin denizci istihdam edilmekte olup, sektör her yıl ortalama %3 ila %3,5 oranında büyüme göstermektedir. Bu büyüme trendi doğrultusunda 2026 yılı itibarıyla yaklaşık 90 binden fazla denizci açığının oluşacağı öngörülmektedir. Bu da, küresel ölçekte olduğu gibi Türkiye’de de denizci istihdamına yönelik ciddi bir ihtiyacın devam ettiğini göstermektedir.
Mentorus Projesi, Avrupa’daki üniversitelerin ortak tecrübelerini ve eğitim kaynaklarını bir araya getirerek denizcilik sektöründe insan gücünün geliştirilmesine önemli katkılar sunmayı amaçlamaktadır. Biz de Piri Reis Üniversitesi olarak bu projede Türkiye’yi temsil etmekten ve denizcilik eğitimine katkı sunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz.
“Piri Reis Üniversitesi olarak, İMEAK Deniz Ticaret Odamız ile iş birliği içinde “Yeşil Dönüşüm Platformu” ve “Dijital Dönüşüm Platformu” adıyla toplantılar düzenliyoruz”
İMEAK Deniz Ticaret Odası ile iş birliğiyle başlatılan “Yeşil Dönüşüm Platformu: Yeşil Politikalar ve Uygulanabilir Projeler” oturumları, denizcilik sektörünün çevresel sürdürülebilirlik yolculuğunda önemli bir adım olarak görülüyor. Bu platformun, Türkiye’nin yeşil denizcilik vizyonuna ve uluslararası rekabet gücüne nasıl bir katkı sağlayacağını değerlendirir misiniz?
Şu anda dünyada dönüşüm gerektiren iki temel alandan söz ediyoruz: dijitalleşme (dijital dönüşüm) ve yeşil dönüşüm. Bu iki alan, birbirinden kolayca ayrılmadığı için “ikiz dönüşümler” olarak da adlandırılıyor. Biz de Piri Reis Üniversitesi olarak, İMEAK Deniz Ticaret Odamız ile iş birliği içinde “Yeşil Dönüşüm Platformu” ve “Dijital Dönüşüm Platformu” başlıkları altında geçtiğimiz yıl aşamalı toplantılar düzenlemeye başladık. Bu toplantılar her ay dönüşümlü olarak dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm temalarıyla gerçekleştiriliyor ve bu yıl da devam edecek.
Bu platformlarda devlet, üniversiteler, sektör temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve odalar dâhil tüm paydaşlar bir araya geliyor. Amaç; az kişinin konuştuğu, çok kişinin dinlediği geleneksel formatların aksine, herkesin görüş ve deneyimlerini paylaştığı, etkileşim odaklı bir yuvarlak masa ortamı oluşturmak. Böylece denizcilik sektörünün dijital ve yeşil dönüşüm sürecini hızlandırmayı hedefliyoruz.
Paydaşların etkileşim içinde deneyimlerini paylaşarak güç birliği yapmaları, ortak projeler geliştirmeleri ve bu projeler aracılığıyla denizcilik sektörünün her iki alandaki dönüşümünü sağlıklı ve hızlı bir şekilde tamamlaması için çalışıyoruz. Bu süreci önümüzdeki yıl ve sonraki yıllarda da kararlılıkla sürdüreceğiz. Örneğin, sürdürülebilirlik kapsamında alternatif yakıtlar ve ilgili konularda altı proje teklifi hazırladık. Bu projeleri denizcilik sektörünün farklı paydaşlarıyla paylaştık ve üniversite olarak bu projeleri ilgili taraflarla birlikte hayata geçirmeyi hedefliyoruz.
“Simülatörlerimiz, laboratuvarlarımız ve atölyelerimizle dünyadaki en gelişmiş altyapılardan birine sahibiz”
Alternatif yakıtların teknik özellikleri, operasyonel riskleri ve regülasyon gereklilikleri, klasik denizcilik eğitimine yeni boyutlar ekliyor. Öğrencilerinizin bu dönüşüme hazırlanması adına, mevcut müfredatta yakıt teknolojileri, yakıt depolama güvenliği, emisyon kontrol sistemleri gibi ders veya uygulamalara yer veriyor musunuz? Ayrıca simülasyon merkezinizde ya da laboratuvar ortamında, LNG ve hidrojen gibi yakıtların kullanımına dair pratik senaryolar geliştiriliyor mu?
Biraz önce bahsettiğim teknolojik farkındalık ve yetkinliğin artırılması konusu, denizcilik eğitiminde son derece önemliydi, önemli olmaya da devam edecek. Bu alan her geçen gün daha da gelişiyor. Bu doğrultuda biz de geçtiğimiz yıl önemli bir adım attık ve bu süreci artık sürekli olarak tekrarlıyoruz. Sadece Denizcilik Fakültemiz değil; Mühendislik Fakültemiz, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemiz, Hukuk Fakültemiz ve Meslek Yüksekokulumuz dâhil olmak üzere tüm fakültelerimizin eğitim müfredatlarını güncelledik. Yeni teknolojilere ilişkin konular, hem içerik hem de uygulama açısından ders programlarımıza dâhil edilerek daha güçlü ve çağın gereksinimlerine uygun bir eğitim modeli oluşturduk.
Piri Reis Üniversitesi olarak, uygulamalı eğitimin denizcilik sektöründe ne kadar kritik olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu nedenle simülatörlerimiz, laboratuvarlarımız ve atölyelerimizle dünyadaki en gelişmiş altyapılardan birine sahip olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim. Simülatör Merkezimizde 13 farklı simülatör bulunuyor; atölye ve laboratuvarlarımızdaki tüm ekipmanlar da denizcilik sektörünün ihtiyaç duyduğu teknolojik yeterlilikleri öğrencilerimize kazandırmak amacıyla tasarlandı. Üstelik bu altyapıyı teknoloji geliştikçe yeni sistemlerle sürekli olarak güncelliyoruz.
Bu nedenle bizim için en öncelikli konulardan biri, öğrencilerimizi teknolojiye hâkim bireyler olarak mezun etmek. Yapay zekâ, alternatif yakıtlar, yeşil teknolojiler, dijitalleşme… Tüm bu alanlarda öğrencilerimizin hem teorik hem uygulamalı bilgiyle donanmış, güçlü bireyler olmalarını hedefliyoruz. Eğitimde bilgi kadar uygulamanın da büyük bir önemi var.
“Üniversitemiz, ‘’Türkiye’nin İlk ve Tek Denizcilik İhtisas Üniversitesi” olarak denizcilik sektörünün üniversitesidir ve bu bizim en güçlü yanımızdır.” |
Bu noktada sahadaki uygulamalardan da söz etmek isterim. Üniversitelerin sektörle güçlü bağlar kurması, yalnızca eğitim kalitesini değil, mezunların istihdam olanaklarını da artırıyor. Piri Reis Üniversitesi, tersaneler, armatörler ve lojistik şirketleriyle yürüttüğü staj ve iş birliği programlarıyla bu anlamda örnek bir model oluşturuyor.
Üniversitemiz, Türkiye’nin ilk ve tek “denizcilik ihtisas üniversitesi” olarak doğrudan denizcilik sektörünün üniversitesidir. Bu da bizim en güçlü yanımız. Armatörlerden tersanelere, liman işletmelerinden lojistik firmalarına kadar geniş bir sektör, Piri Reis Üniversitesi’nin arkasında duruyor. Çünkü Piri Reis Üniversitesi, bizzat denizcilik sektörü tarafından kurulmuş bir üniversite. Dolayısıyla biz sektörün içindeyiz, sektör de bizim içimizde. Bu iş birliği çerçevesinde hem akademik birimlerimiz hem de öğrenci kulüplerimiz her yıl çok sayıda etkinlik düzenliyor. Sadece geçtiğimiz yıl, öğrenci kulüplerimiz tarafından yaklaşık 350 etkinlik gerçekleştirildi ve bunların büyük çoğunluğu sektör temsilcileriyle birlikte yapıldı.
Bu güçlü sektör iş birliği sayesinde öğrencilerimizin sektöre erişim, staj veya istihdam konusunda herhangi bir sıkıntısı olmuyor. Yeter ki öğrencimiz denizcilik sektöründe çalışmak istesin. Çünkü Türkiye’de bizim bildiğimiz kadarıyla Piri Reis Üniversitesi dışında bir “sektör üniversitesi” bulunmuyor. Oda üniversiteleri var, ancak doğrudan bir sektör tarafından kurulmuş ve o sektöre odaklı başka bir üniversite yok. Bu yönüyle Piri Reis Üniversitesi özel bir konuma sahip. Biz de bu güçlü yapımızı öğrencilerimizin geleceği için etkin bir şekilde kullanıyoruz. Son yaptığımız mezun anketine göre istihdam oranımız yüzde 93 seviyesinde. Geriye kalan yüzde 7’lik kesim ise çeşitli kişisel sebepler nedeniyle denizcilik sektöründe aktif olarak yer almıyor.
“Piri Reis Üniversitesi öğrencileri, dünyanın her yerinde geçerli denizcilik ehliyetlerine sahip olarak mezun oluyor”
Denizcilik sektörü hızla dönüşürken, üniversitelerin sektörle güçlü bağlar kurması eğitim kalitesinin yanı sıra mezunların istihdam başarısını da artırıyor.
Sorum: Piri Reis Üniversitesi’nin tersaneler, armatörler ve lojistik şirketleriyle yürüttüğü staj, uygulamalı eğitim ve AR-GE projeleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu iş birliklerinin öğrencilerinizin mesleki gelişimine nasıl bir katkısı oluyor?
Bu konuda biz zaten Uluslararası Denizcilik Üniversiteleri Birliği (IAMU) üyesiyiz. Türkiye’deki diğer devlet üniversiteleri gibi bizim verdiğimiz eğitim de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız tarafından onaylanmış durumda. Dolayısıyla eğitim programlarımız IMO (Uluslararası Denizcilik Örgütü) ve EMSA (Avrupa Deniz Emniyeti Ajansı) gibi uluslararası kuruluşlar tarafından da tanınmakta ve sertifikalandırılmaktadır. Bu kapsamda Piri Reis Üniversitesi öğrencileri, dünyanın her yerinde geçerli denizcilik ehliyetlerine sahip olarak mezun olmakta ve küresel ölçekte iş bulma imkânına sahip olmaktadır. Bu nedenle mezunlarımızın istihdamı konusunda herhangi bir sorun yaşamıyoruz.
Ayrıca uluslararası üniversiteler ve denizcilik firmalarıyla yaptığımız iş birlikleri ve anlaşmalar sayesinde uluslararasılaşma vizyonumuzu daha da geliştirmeyi hedefliyoruz. Bu iş birlikleri, öğrencilerimize sadece teorik değil, aynı zamanda uygulamalı eğitim ve AR-GE projelerinde aktif rol alma fırsatı da sunuyor. Böylece öğrencilerimiz hem sektörel deneyim kazanıyor hem de küresel denizcilik ağının bir parçası hâline geliyor.
Son olarak eklemek istedikleriniz var mıdır?
Size konuyu daha geniş bir pencereden, genelden özele doğru aktarmak istiyorum. Önümüzdeki 10 yıldaki teknolojik gelişmelerin, geçmiş 250-300 yılda yaşanan gelişmelere eşdeğer olacağı öngörülüyor. Şu anda insanlık tarihi boyunca en hızlı teknolojik değişimlerin yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Öte yandan, genel anlamda eğitim sektörü değişime en kapalı, en muhafazakâr alanlardan biri. Bir tarafta insanlık tarihinin en hızlı dönüşüm sürecindeyiz, diğer tarafta ise eğitimde geleneksel yapıların hâkim olduğu bir tutuculuk söz konusu. Bu nedenle bir ikilem yaşıyoruz; ancak bu değişimi gerçekleştirmek zorundayız. Eğitim kurumlarının yöneticileri olarak bu vizyonu ortaya koymak ve kurumlarımızı bu doğrultuda yönlendirmek bizim sorumluluğumuz.
Biraz önce de belirttiğim gibi yapay zekâ bu dönüşümün en önemli unsurlarından biri. Amacımız, öğrencilerimizin teknolojik farkındalığı ve yetkinliği yüksek bireyler olarak mezun olmalarını sağlamak. Bu hedef doğrultusunda yoğun bir şekilde çalışıyoruz.
Piri Reis Üniversitesi, bir Denizcilik İhtisas Üniversitesi olarak sadece Denizcilik Fakültesiyle değil; Mühendislik Fakültesi, Hukuk Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Denizcilik Meslek Yüksekokulu ve Lisansüstü Eğitim Enstitüsü ile de tamamen denizcilik sektörüne hizmet edecek şekilde yapılandırılmış bir üniversitedir.
Elbette Mühendislik, Hukuk ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültelerimizde farklı bölümler bulunuyor. Ancak Bilgisayar, Elektronik, Endüstri, Hukuk, Ekonomi ve Finans gibi bölümlerde verilen eğitimler de denizcilik sektörüne katkı sağlayacak şekilde kurgulanmıştır. Hukuk Fakültemizde öğrencilerimizi deniz hukuku alanında uzmanlaştırıyoruz. Bilgisayar mühendisliği öğrencilerimiz denizcilikteki dijital dönüşüme hizmet edecek eğitim alıyor, ekonomi ve finans bölümü öğrencilerimiz ise denizcilik ekonomisi konusunda ilave derslerle donatılıyor. Yani doğrudan ya da dolaylı olarak denizcilik sektörüne hizmet edecek nitelikli insan gücünü yetiştirmeyi hedefleyen, ülkemizin ilk ve tek Denizcilik İhtisas Üniversitesi Piri Reis Üniversitesi’dir.
Yaptığımız plan, program ve yatırımlarla önümüzdeki yıllarda öncelikle dünyanın ilk 1000 üniversitesi arasına girmeyi, sonrasında da sıralamalarda daha da yükselmeyi hedefliyoruz. Üniversitemiz butik bir yapıya sahip bir sektör üniversitesidir ve çok daha iyi noktalara gelmeyi hak ediyor. Bu hedef doğrultusunda var gücümüzle çalışıyoruz.
Piri Reis Üniversitesi
Popüler İçerikler
Bültene Kaydol
Gelişmelerden haberdar ol
İlgili İçerikler
"Resolving the Passport and Visa Issue is a Priority for Turkish Seafarers' International Presence."
TÜRKKAPDER, one of Turkey's most established maritime associations and founded in 1959, plays an active role in the industry as a leading organization representing Turkish seafarers on both national and international platforms. We spoke with Captain Zafer Akbulut, Chairman of the Board of the Turkish Oceangoing Shipmasters Association (TÜRKKAPDER), about the challenges faced by Turkish seafarers, proposed solutions, TÜRKKAPDER's work, and his vision for the future. Highlighting a critical point for the Turkish maritime sector to achieve a stronger position in international competition, Captain Akbulut said, "For Turkey to compete internationally, the visa, which we call the GREEN PASSPORT or OKEY TO BOARD, must be issued as soon as possible."
Yazar: Eda GEDİKOĞLU
06 Nov 2025
YAF Group Offers End-to-End Maritime Solutions from Türkiye to the World
YAF Group, one of Turkey's leading companies in the maritime sector, stands out with its extensive service network and versatile operations in the global market. Through offices and warehouses in China, Korea, Germany, and Dubai, it offers end-to-end solutions ranging from ship procurement and engineering to maintenance and repair services, brokerage and ship management. YAF Group Founder Yusuf Kanıcı discussed YAF Group's strategic international structuring, innovative approaches to logistics and supply chain management, and digitalization and automation applications. He explained YAF Group's sustainability efforts and future vision.
Yazar: Eda GEDİKOĞLU
22 Oct 2025
“YAF Group, Türkiye’den Dünyaya Uçtan Uca Denizcilik Çözümleri Sunuyor”
Denizcilik sektöründe Türkiye’nin önde gelen firmalarından biri olan YAF Group, global pazardaki geniş hizmet ağı ve çok yönlü operasyonlarıyla dikkat çekiyor. Çin, Kore, Almanya ve Dubai’deki ofis ve depoları aracılığıyla, gemi tedarikinden mühendislik ve bakım-onarım hizmetlerine, brokerlikten gemi işletmeciliğine kadar uçtan uca çözümler sunuyor. YAF Group’un stratejik uluslararası yapılanmasını, lojistik ve tedarik zinciri yönetimindeki yenilikçi yaklaşımları, dijitalleşme ve otomasyon uygulamalarını konuştuğumuz YAF Group Kurucusu Yusuf Kanıcı YAF Group’un sürdürülebilirlik çalışmalarını ve geleceğe yönelik vizyonunu anlattı.
Yazar: Eda GEDİKOĞLU
22 Oct 2025