Bültene Kaydol

Gelişmelerden haberdar ol

“Gemideki Stres ve İzolasyon, Denizcilerin Psikolojisini Derinden Etkiliyor”

Yazar: Eda GEDİKOĞLU

01 Jul 2025

Denizciler, aylar süren deniz seferleri, izolasyon ve vardiya sistemi gibi zorlu koşullar altında hem fiziksel hem de psikolojik baskılarla karşı karşıya kalıyor. Peki, bu zorlukların denizcilerin psikolojik sağlığı üzerindeki etkileri nelerdir? Uzman Psikolog İrem Bulut ile denizcilerin psikolojik dayanıklılığı ve iyi oluşunu nasıl koruyabileceği konularını konuştuk.

Aylarca süren deniz seferleri, karadan uzak yaşam, izolasyon, vardiya sistemi ve belirsizliklerle dolu koşullar, denizcilerin ruh sağlığını etkileyen önemli unsurlar arasında yer alıyor. Siz de yıllardır bu alanda sektöre hizmet sunmanın yanı sıra akademik çalışmalar da gerçekleştiriyorsunuz. Röportajımıza sizleri tanıyarak başlamak isteriz. Kendinizden, gerçekleştirdiğiniz çalışmalardan bahseder misiniz? Son zamanlarda sıklıkla gündeme gelen “Denizcilik Psikolojisi” kavramını nasıl tanımlarsınız? Bu alana yönelmenizi sağlayan motivasyon nedir?

Yaklaşık dört yıldır denizciler ve denizcilik psikolojisi alanında çalışıyorum. Denizciler ve psikologlardan oluşan bir grubumuz aracılığıyla denizcilerin psikolojisine olan ilgim başladı, ardından klinikte ve sivil hayatta denizcilerin hikayelerine şahit oldukça bu ilgi daha da şekillendi. Alandaki bazı sivil toplum kuruluşlarının kurulma ve ilerleme süreçlerinde yer aldıktan sonra Aganta Maritime Psychology Institute’u kurduk. Denizcilerle çalışırken özellikle bazı ortak temalar olduğunu fark ettim; çünkü hiçbir denizci bu mesleği tesadüfen seçmemişti. Hem denizde hem karada yaşadıkları güçlükleri, denizci danışanlarımın hikayelerinde eşlik ederek deneyimledim. Saha tecrübem ve bilimsel çalışmalarım doğrultusunda, klinik psikoloji yüksek lisans tezimde denizcilerde sıkça görülen psikolojik semptomların ilişkisini araştırdım. Şu anda İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Denizcilik Çalışmaları alanında doktora yapıyorum. Hedefim, enstitümüz kapsamında edindiğimiz bilgi birikimini bilimsel çalışmalarla birleştirerek alanın gelişimine katkı sağlamaktır.

“Yalnızlık hissi ve özlem gibi duyguların iş stresiyle birleşmesi, denizcilerin psikolojik sağlığını ciddi şekilde etkiler”

 Denizde çalışmak, karadaki hayattan çok daha farklı zorlukları beraberinde getiriyor. Denizcilerin maruz kaldığı psikolojik baskılar nelerdir? Bu baskıların diğer meslek gruplarından farklı yönleri nelerdir? Uzun süreli deniz görevlerinin izolasyon, yalnızlık ve stres gibi psikolojik etkileri hakkında neler söyleyebilirsiniz?

 Denizde çalışmak ve karada çalışmak elbette ki oldukça farklıdır. Belirsizlik, sevdiklerinden uzak kalmak, sosyal ve kaynak oluşturan etkinliklerin kısıtlı olması, iş ortamından ve mekândan uzaklaşamamak gibi deneyimlerin yanı sıra, işin stresine gemide çalışmanın zorlukları da eklenmektedir. Bankacılık, madencilik ve denizcilik gibi zaman baskısının yüksek olduğu sektörlerde bu stres yükü, iş ortamını mobbing için daha uygun hale getirebilmektedir. Stres ve sıkışmışlık hissi öfkeye dönüşür ve bu öfke diğer kişilere yansıtılır. Diğer mesleklerde de zaman baskısının çeşitli etkilerini görebiliyoruz; ancak denizcilikte farklı olan, iş ve çalışma ortamının aynı yer olmasıdır. Bu durum, kişinin zihnini strese sokan, güçlük yaratan olaydan uzaklaşmasını engeller. Gemide geçirilen süre uzadıkça, dar bir alanda kalmanın etkisiyle bu zor duyguları yönetmek daha da güçleşir. Denizcileri en çok zorlayan noktalardan biri, limanda gemiden inememek ve planlanan kontrat süresi sonunda karaya dönememektir. Belirsizlik ve öngörülemezlik bu durumlarda başlar. Yalnızlık hissi ve özlem gibi duyguların iş stresiyle birleşmesi, denizcilerin psikolojik sağlığını ciddi şekilde etkiler. İlginç bulgularımızdan biri ise, denizcilerde bu stresi çoğunlukla somatik (bedensel) belirtilerle gördüğümüzdür. En sık karşılaşılan belirtiler ise ağrı ve yorgunluk hissidir.

“Denizcinin ve firmanın vardiyalı sistemde psikolojik iyi oluşu nasıl koruyacağına odaklanması önemlidir”

Gemilerdeki vardiyalı sistem, uyku düzenini ciddi şekilde etkileyebiliyor. Bu düzensizliğin denizcilerin ruh sağlığı ve performansı üzerindeki etkileri nedir? Vardiyalı çalışma düzeni ve uykusuzluk, denizcilerin zihinsel sağlığını nasıl etkiliyor? Kronik yorgunluk ve dikkat dağınıklığı gibi sonuçların, gemi güvenliğine etkileri hakkında gözlemleriniz nelerdir?

Yorgunluk dikkat dağınıklığına, dikkat dağınıklığı hatalara uygun zemin yaratır. Burada belirtmek gerekir ki, denizcilerin beden yorgunluklarının yanında zihinsel yorgunlukları da dikkatlerini ciddi düzeyde etkilemektedir. Tüm sistemimiz bir bütün olarak çalışmaktadır. Psikologlar olarak fazlaca yaptığımız bir vurgu vardır: yaşamda kontrol edebileceğimiz şeylere odaklanmak. Gemi ve deniz ortamı vardiyalı çalışmayı gerektiren bir düzende, gemi içerisinde 7/24 bir akış var. Bu sebeple kontrol edebileceğimiz kısıma odaklandığımızda denizcinin ve firmanın vardiyalı sistemde psikolojik iyi oluşu nasıl koruyacağına odaklanması önemli olmaktadır. Örneğin kamaralar yaşam alanı olarak temsil edilen yerler olduğu için dinlenme dışında kullanmamaya çalışmak, izin günlerini dinlenmek için ayırmayı önceliklendirmek gibi. Uyku kritik noktalardan biridir. Dinlenmek derin uykuya geçiş ile paraleldir. Ancak kaygılı bir dönemdeysek bu uykumuza da yansımaktadır. Anksiyete, uyku düzenini doğrudan etkilemektedir. Yüksek düzeyde kaygı, özellikle uykudan önce zihinsel meşguliyetin artmasına neden olur ve birey geleceğe dair olumsuz senaryoları düşünürken gevşeyemez böylece uykuya dalması zorlaşır. Makine gürültüsü ve gemi titreşimleri genellikle uyku kalitesini olumsuz etkiler; bu da kronik strese ve tükenmişliğe yol açmaktadır. İnsan sisteminde azalan uyku ile psikolojik stres oldukça paralel. Uyku süresi 8 saatten 4 saate doğru azaldıkça stres seviyeleri kademeli olarak artmaktadır. Dolayısıyla bir denizci için kaliteli uyku deneyimi kritik bir önemdedir.

“Yaptığımız çalışmalarda denizcilerde kaygı ve depresyonun yoğunlukta olabildiğini gördük”

Uzun süreli görevlerde sosyal izolasyon, psikolojik sorunlara zemin hazırlayabiliyor. Denizciler arasında depresyon, anksiyete ya da travma sonrası stres bozukluğu gibi tanılar ne sıklıkla görülüyor? Bu tür vakaların gemi ortamında tespiti ve yönetimi sizce yeterli düzeyde mi?

 Yaptığımız çalışmalarda denizcilerde kaygı ve depresyonun yoğunlukta olabildiğini gördük. Burada ilginç bir bulgu var, denizciler arasında cinsiyete göre fark çıkmaktadır. Örneğin depresyon, sosyal izolasyon ve somatizasyonu kadın denizciler daha sık yaşamakta. Kaygı içinse cinsiyete göre bir farklılığa rastlamadık. Denizcilerde bu durumlarla baş etme şekilleriyse daha çok problemden ve sorunun getirdiği duygulardan kaçınmak üzerine olabiliyor. Oyun, alkol, alışveriş, yemek gibi bağımlılık yaratabilecek davranışları görüyoruz. Gemi içerisinde her türlü duruma hazırlıklı olmak gerekiyor. Birlikte çalıştığımız denizcilerde ve firmalarda gemiye çıkmadan önce “bir kişi psikolojik zorluk yaşarsa nasıl anlarsınız, ne yapmalısınız” üzerine içerikleri de mutlaka ekliyoruz. Psikolojik güçlükleri sağlık sorunlarına yaklaşımla değerlendirmek gerekiyor. Akut bir psikolojik durum yaşandığında da aynı kalp krizine müdahale gibi gemideki kişilerin nasıl müdahale edeceklerini bilerek çıkmalarını önemsiyoruz. Çünkü bir denizci psikolojik bir zorluktan geçerken bunu en rahat tespit edebilecek kişiler onu en sık görenler yani ekip arkadaşlarıdır. Firmalar ve psikologlar olarak iş birliği içerisinde ilerlemeye devam ettiğimizde denizcinin psikolojik iyi oluşuna ve iş tatminine olumlu yönde etki edebilmekteyiz. Umarım daha fazla denizci ve firmada psikolojik sağlığa yönelik farkındalık artacaktır. Yıllar içerisinde arttığını görmek oldukça sevindirici.

Gemi ortamı genellikle kapalı bir sistemdir ve psikolojik sorunlar kolayca gözden kaçabiliyor. Bu koşullarda denizcilerin yardım arama davranışı nasıl şekilleniyor? Denizcilik sektöründe psikolojik destek kültürü ne kadar yaygın? Gemi personelinin psikolojik yardım alma konusundaki çekinceleri nelerdir?

 Çevresinin yönlendirmesi veya kişinin kendi isteği ile bireysel olarak başvurmasını görebiliyoruz. Bu konuda firmanın psikolojik sağlıkta nasıl bir noktada durduğu ve bireyin kendine yönelik farkındalık ve gelişim isteği ön plandadır. Psikologlar ve denizciler olarak temaslarımız arttıkça denizcilerdeki psikolojik destek kültürü de paralel olarak artıyor bu sevindirici. Denizcilerde genel çekincelerden biri destek aldığının bilinmesi ihtimali üzerine, çünkü sektörde geçmiş yıllarda stigmatizasyon olabiliyordu. Bunun yanında psikoterapi süreci tamamıyla gizlilik ve etik hassasiyetle yürütülen bir süreç dolayısıyla güven ortamında ilerleyerek bu önyargı birçok denizci için kırıldı.

Gemi içerisinde en sık gördüğümüz mobbing türleri aşağılama ve sosyal dışlamadır”

 Kapalı ve hiyerarşik yapılar, mobbingin en kolay gelişebileceği ortamları oluşturabiliyor. Gemi yaşamında psikolojik taciz (mobbing) ne sıklıkla karşılaşılan bir sorun? Bu davranışlar daha çok hangi şekillerde karşınıza çıkıyor?

 Kapalı ve sıkışık ortam saldırganlığı artırmaktadır. Bu duruma stres, iş yükü, zaman baskısı gibi diğer faktörler de eklendiğinde mobbingin büyümesi için uygun zemin iyice oluşmuş oluyor. Tabi tüm bunlara rağmen neden bazı kişiler mobbing uygularken bazıları uygulamıyor? Burada sisteme bireysel faktörler dahil oluyor. Mobbing uygulayan kişilerin olay ve durumları daha çok “savaşarak” yönettiğini, olumsuz durumla karşılaşınca diğer kişileri suçlama ve cezalandırma eğiliminde olabildiklerini görüyoruz. Gemi içerisinde en sık gördüğümüz mobbing türleriyse aşağılama (alay etme, lakap takma, yapılan işi değersizleştirme vb.) ve sosyal dışlama (bireyin kasıtlı olarak etkinliklere dahil edilmemesi).

Gemi yaşamı, bireyin kendine zaman ayırmasını, sosyal bağlarını sürdürmesini zorlaştırabiliyor. Denizcilerin “wellbeing” yani iyi oluş hâli sizce ne durumda? Psikolojik dayanıklılıklarını artırmak için ne tür destek mekanizmaları gerekiyor?

 Denizcilerde iyi oluş üzerine çalışmalar arttıkça daha da iyi gelişmeler görüyoruz. Şunu görmek güzel ki, denizciler de bu alanda oldukça ilgili ve heyecanlı. Gemide psikolojik iyi oluş için “Denizcinin Psikolojik İhtiyaç Bavulu” dediğim bir kavram var.

Bu  ihtiyaçları gemiye giderken psikolojik sağlıkları için bavullarına koymaları gerekenler olarak listeledik. İşte bir denizcinin seyire giderken bavuluna koyması gerekenler:

● Belirsizliğe toleransını yükselt

● Kendinle bir arkadaşınla konuştuğun gibi konuş

● Her akşam o gün için kendini takdir ettiğin 2 şeyi düşün

● Duygu-düşünce-davranışlarını fark et

● En az bir hobini gemiye götür

● Zor zamanlarda kullanmak üzere kalem-defter-boya al

● İnsanlarla bağlantıda kal, bağlantıda kalacak insanlar bul

● Anlat, paylaş, profesyonel destek al

● Sevdiklerinin fotoğraflarını götür

● Bir rutin belirle gemide devam etmeye çalış

● Kamaranı sadece dinlenmek için kullan

İrem Bulut

Denizcilik Psikolojisi

Bültene Kaydol

Gelişmelerden haberdar ol

İlgili İçerikler

Sektör İçin Nitelikli İnsan Yetiştiren Üniversitemizin Amacı, Sadece Türkiye’nin Değil Dünyanın En İyi Denizcilik Üniversitesi Olmak”

Denizcilik alanında nitelikli insan kaynağı yetiştirme hedefiyle kurulan Piri Reis Üniversitesi, bugün sektörle kurduğu güçlü bağlarla dikkat çekiyor. Sizlerle gerçekleştirdiğimiz ilk röportajımız. Bu nedenle öncelikle Piri Reis Üniversitesi’nin kurulum amacından, vizyon ve misyonundan konuşarak başlamak isteriz.

Yazar: Eda GEDİKOĞLU

03 Jul 2025

Yelkeni Denizle Kurduğumuz Bağı Yeniden Tanımlayan Kültürel ve Stratejik Bir Araç Olarak Konumlandırıyoruz”

Yelken sporu sadece performans sporcusu yetiştirmekle kalmıyor aynı zamanda denizciliğin muhtelif sahalarına sektör insanı yetiştiriyor. Küçük yaşta yelkenle tanışan birçok genç uzak yol kaptanlığını, deniz turizmi teknelerinde kaptanlık, gemi mühendisliği, gemi işletmeciliği ve benzeri birçok denizcilik alanında kariyer yapıyor. Yelken sporunun denizcilik sektörü için önemini ve Türkiye Yelken Federasyonu’nun yelken sporunun gelişmesi için gerçekleştirdiği çalışmaları konuştuğumuz Türkiye Yelken Federasyonu Başkanı Özlem Akdurak “Türk denizciliğinin gelişmesi için yelken sporuna daha fazla yatırım yapılması gerektiğine inanıyorum.” dedi.

Yazar: Eda GEDİKOĞLU

01 Jul 2025

‘’Türk Gemi İnşa Sanayisi, Teknolojik Yenilikler ve Çevre Dostu Çözümlerle Uluslararası Pazarda Rekabet Gücünü Artırıyor”

Türk gemi inşa sanayisi, son yıllarda teknolojik yenilikler ve dijital dönüşüm süreçleriyle önemli adımlar atıyor. GİSBİR (Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği), uluslararası iş birlikleri ve yenilikçi projelerle sektörü ileriye taşımayı hedefliyor. Yenilenebilir enerji kullanımı ve düşük emisyonlu gemi tasarımlarıyla çevre dostu çözümler geliştirirken, eğitim programlarıyla iş gücünü güçlendirmeye odaklanıyor.

Yazar: Eda GEDİKOĞLU

01 Jul 2025