21:15
22 Eylül 2024
Beşiktaş Marine Denizciliğin Her Alanında Sürdürülebilir, İnovatif, Kaliteli ve Güvene Dayalı Çözümler Sunuyor
Yazar: Eda GEDİKOĞLU
21 Oct 2025
2013 yılında kurulan Beşiktaş Marine, kısa sürede Türkiye’nin önde gelen denizcilik şirketlerinden biri haline geldi. Gemi alım-satımı, kiralama, acentelik, ikmal, yedek parça, bakım-onarım ve güvenlik ekipmanları gibi geniş bir hizmet yelpazesi sunan şirket, bugün yalnızca Türkiye’de değil, Romanya’daki faaliyetleriyle de uluslararası arenada varlığını güçlendiriyor. Beşiktaş Marine’in kuruluş hikayesini, vizyonunu ve gelecek hedeflerini konuştuğumuz Beşiktaş Marine Kurucusu Ateş Karaca, Beşiktaş Marine’in sürdürülebilirlik politikalarını, dijital çalışmalarını ve tedarik zincirindeki çözümlerini anlattı.
2013 yılında kurulan Beşiktaş Marine, kısa sürede Türkiye’nin önde gelen denizcilik şirketlerinden biri haline geldi. Gemi alım-satımı, kiralama, acentelik, ikmal, yedek parça, bakım-onarım ve güvenlik ekipmanları gibi geniş bir hizmet yelpazesi sunan şirket, bugün yalnızca Türkiye’de değil, Romanya’daki faaliyetleriyle de uluslararası arenada varlığını güçlendiriyor. Beşiktaş Marine’in kuruluş hikayesini, vizyonunu ve gelecek hedeflerini konuştuğumuz Beşiktaş Marine Kurucusu Ateş Karaca, Beşiktaş Marine’in sürdürülebilirlik politikalarını, dijital çalışmalarını ve tedarik zincirindeki çözümlerini anlattı.
Beşiktaş Marine, uzun yıllara dayanan köklü geçmişiyle sektörde önemli bir konumda yer alıyor. Röportajımıza başlamadan önce Beşiktaş Marine’in kuruluş hikayesinden konuşmak isteriz. Beşiktaş Marine’in vizyonundan, misyonundan ve sektörde sunduğu çözümlerden bahseder misiniz?
Beşiktaş Marine olarak sektöre 2013 yılında gemi alımı, kiralama ve gemi acentelik hizmetleriyle giriş yaptık. Sonrasında şirket büyüdükçe yaptığı işlerin ve aktivitelerin artmasıyla farklı alanlarda da yeni yapılanmalara gittik. Ship Chandler Turkey adını verdiğimiz firmamız gemi ikmal hizmetleri sunuyor. Ship Spare Part firmamız gemi yedek parçaları konusunda faaliyet gösteriyor.
Beşiktaş Marine Teknik; tamir, bakım ve telsiz işlerine odaklanıyor. Beşiktaş Marine Safety firmamız yangınla mücadele ve denizde hayatta kalma ekipmanlarının servislerini gerçekleştiriyor. Worldwide Ship Service ise gemi acentelik faaliyetlerini yürüten şirketimiz olarak öne çıkıyor. 2024 yılının Ocak ayında ise Romanya’da Romanya Ship Service firmasını kurduk. Romanya Ship Service, Romanya Ship Supply adıyla da faaliyet gösteriyor. Buradaki çalışmalarımız, Türkiye’de yürüttüğümüz faaliyetlerin birebir aynısı olacak şekilde Romanya şubesinde de devam ediyor.
“Ulusal ve uluslararası bütün klas kuruluşlara akrediteyiz”
Kurumsal sürdürülebilirlik, artık finansal büyüme kadar stratejik öncelik haline geldi. Beşiktaş Marine’ın sürdürülebilirlik stratejisinin temel ayakları nelerdir? Karbon emisyonu, enerji verimliliği veya çevre dostu operasyonlarda nasıl bir yol haritası izliyorsunuz?
Uluslararası denizcilik kuralları gereği, IMO’ya bağlı klas kuruluşlarından tamamıyla akrediteyiz. Örneğin Bureau Veritas, DNV, RINA, NK gibi önde gelen klas kuruluşlarından akreditasyonlarımız bulunuyor. Bunlar yüksek seviyede saygınlık ve güvenilirliğe sahip kuruluşlardır. ISO, TS, yangın güvenliği gibi standartlar elbette bizim için zaten olması gereken temel konular. Ancak bunun ötesinde, Uluslararası IACS (International Association of Classification Societies) üyesi tüm klas kuruluşlarından da akreditasyona sahibiz. Şu an itibarıyle yaklaşık 32 farklı akreditasyonumuz mevcut.
“Sürdürülebilir çalışmalarımızın temelini güven, iş takibi, raporlama yöntemimiz ve finansal yönetimdeki şeffaf yaklaşımımız oluşturuyor”
Uluslararası denizcilik pazarında Türk şirketlerinin marka değerini artırması kritik önem taşıyor. Beşiktaş Marine olarak yerli marka olma konusunda vizyonunuz nedir? Uluslararası iş birlikleriniz ve referans projeleriniz bu noktada nasıl bir rol oynuyor?
Gemi alım satımı yapan firmalar özellikle Covid döneminde bizimle irtibata geçtiler. Çünkü o dönemde kendi mühendislerini ve süpervizörlerini buraya gönderemiyorlardı. Biz de onlara çözüm ürettik. Armatörler, teknik müdür veya inspektörlerini gemilere gönderemedikleri için, biz burada onların adına teknik müdürlük ve inspektörlük hizmeti sağladık. Bu süreçte, tamir-bakım ve tersane periyodunu yönetme konusunda ciddi tecrübeler edindik. Aslında bir “side team” gibi, geminin tersane dönemindeki yönetimini üstlenerek shipyard management hizmeti verdik. Bu süreç kabiliyetlerimizi, iş yeteneklerimizi ve kapasitemizi artırdı. Dolayısıyla yurtdışındaki firmaların bize duyduğu güven de güçlendi. Gelen taleplerin arkasında da bu güven yatıyor. Düşünün, bir armatör gemisini tersaneye sokuyor ve 5-6 milyon dolar gibi büyük bir ödeme yapıyor. Burada bu paranın nasıl yönetildiği kritik. Hem tersaneyi hem armatörü memnun edecek, iki taraf arasında gerçekçi ve adil bir denge kuracak bir aracıya ihtiyaç var. Bizim de rolümüz güven esaslı bir şekilde iki tarafın da çıkarlarını gözetmek oldu. Bu taleplerin gelmesi, işlerin başarıyla yönetilmesi ve bitirildikten sonra da devamının gelmesi bizim için çok değerli. İlk projeden sonra ilişkilerimiz kesilmedi, aksine sürdürüldü. Çünkü hiçbir zaman para odaklı hareket etmedik. Para odaklı olsaydık, yüzlerce gemi işleten bir firma bize bu sorumluluğu vermezdi ve ilk işten sonra iş birliği sona ererdi. Ancak bizim ikili diyaloglarımız, işin takibi, raporlamamız ve finansal yönetimdeki şeffaf yaklaşımımız memnuniyet yarattı.
Gemi bakım-onarım ve tersane operasyonları teknik uzmanlık ve hassasiyet gerektiriyor. Beşiktaş Marine olarak bakım-onarım süreçlerinde hangi teknolojileri ve yöntemleri kullanıyorsunuz? Özellikle LNG, hibrit, elektrikli gibi modern gemi türlerine yönelik nasıl çözümler geliştiriyorsunuz?
Hibrit teknolojisi Türkiye’de henüz çok yaygın ve tecrübeli olunan bir alan değil. Ancak tersanelerin İtalya, Norveç ve Danimarka için inşa ettiği yeni gemi projelerinde yer alarak bu konuda önemli deneyimler kazandık. Özellikle donatım aşamasında edindiğimiz tecrübeler, bize hibrit ve modern gemi türleri konusunda ciddi bir birikim sağladı. Avrupa’da ve özellikle İskandinav ülkelerinde hibrit teknolojisi artık yeşil enerjiye geçişin temel unsuru haline gelmiş durumda. Bu bölgelerde minimum elektrik tüketimi, minimum dizel ve fuel-oil kullanımı hedefleniyor. Amaç; limanlara yanaşan gemilerin tersane periyotlarında minimum enerji harcaması ve minimum egzoz salımı yapması. Böylece çevresel etkiler azaltılıyor ve sürdürülebilir bir denizcilik kültürü oluşturuluyor. Bu doğrultuda balast suyu arıtma sistemleri, egzoz emisyonunu azaltan scrubber teknolojileri ve filtreleme çözümleri devreye alınıyor. Ayrıca, elektrik sarfiyatını düzenlemeye yönelik yeni regülasyonların da yakın gelecekte uygulamaya geçmesi bekleniyor.
“Öz sermayemizle geliştirdiğimiz yazılımlar sayesinde satın alma, operasyon, saha süreçleri ve sonrasındaki tüm aşamaları takip edebiliyoruz”
Dijitalleşme, operasyonel verimliliği artıran en önemli faktörlerden biri haline geldi. Tersane operasyonlarınızda dijitalleşme ve otomasyon uygulamalarını hangi seviyede devreye aldınız? IoT, yapay zekâ veya veri analitiği tabanlı projeleriniz nelerdir?
Dijital anlamda henüz yapay zekâ tabanlı bir sistem kullanmıyoruz. Ancak şirketimizin kendi öz sermayesiyle geliştirdiği bazı yazılımlar mevcut. Bu yazılımlar sayesinde satın alma, operasyon, saha süreçleri ve sonrasındaki tüm aşamaları takip edebiliyoruz.
Regülasyonlar ve klas kuralları, operasyonların standartlarını belirleyen kritik unsurlardır. Beşiktaş Marine de BIMCO, TURSSA, ISSA, IMPA gibi kuruluşlardan önemli sertifikalara sahip. Sertifikasyon sürecinde IMO ve IACS gibi kuruluşların teknik gereklilikleri doğrultusunda hangi güncellemeleri yapıyorsunuz? Özellikle güvenlik ve çevresel regülasyonlara uyum sürecinde nasıl bir teknik yol izliyorsunuz?
IMO’ya bağlı kuruluşlar ve IACS kuralları her ay güncelleniyor. Bu güncellemeler aylık, üç aylık, altı aylık ve yıllık periyotlarla yapılıyor. İlgili sirkülerler ve revizyonlar bize aylık olarak ulaşıyor. Gelen bu güncellemeler doğrultusunda, şirketimizin Kalite Yönetim Departmanı, ilgili düzenlemeleri inceleyerek firmamıza uyarlıyor ve entegre ediyor. Bunun dışında IMPA, ISSA ve TURSA gibi kuruluşlar da ikmal süreçlerimizin uluslararası standartlarda yapıldığını belgeliyor. BIMCO ise konunun hukuksal boyutuna odaklanır. Yani satış sözleşmelerinde ürünün arkasında durup durmadığınız, iade süreçlerinde taahhütleriniz gibi kritik hususları belirleyen uluslararası bir otoritedir. Türkiye özelinde ise TURSA yer alır. TURSA üyeliği, ISSA ve IMPA gibi uluslararası kuruluşlara geçişin önünü açar. Yani TURSA akreditasyonunu tamamladıktan sonra ISSA ve IMPA üyeliklerine geçiş yapılır, ardından BIMCO ile desteklendiğinde firmanızın uluslararası normlarda satış yapan güvenilir bir kurum olduğu belgelenmiş olur.
“Ürün kodlarının kullanılması, hem hata oranını sıfıra indiriyor hem de rekabetin etik çerçevede ilerlemesini sağlıyor”
Yedek parça, ekipman ve malzeme tedariki operasyonel süreklilik için büyük önem taşıyor. Beşiktaş Marine’ın Ship Chandler tarafında tedarik zinciri yönetimi nasıl işliyor? Global ölçekte parça ve malzeme erişiminde hangi stratejik ortaklıkları ve sistemleri kullanıyorsunuz?
Ship Chandler Turkey firmamızın faaliyetleri tamamen gemi kumanyası ve teknik malzemeler üzerine kuruludur. Buradaki standartlar ise IMPA kataloğunda bulunan ürünlere bağlıdır. İnternet sitemizde, müşterilerimizin kullanımına açık dijital katalog yayınlıyoruz. Şu anda sitemizde 55.000 ürün online olarak listeleniyor. Müşteriler, bu katalog üzerinden ürünlerin kodlarını belirleyerek bize talep iletiyor. Bu taleplere RFQ (Requisition for Quotation) diyoruz. RFQ bize ulaştığında verdiğimiz fiyat tekliflerinde hata payı neredeyse sıfıra düşüyor. Çünkü müşteri gönderdiği kodla birlikte hangi elektrik malzemesini, hangi medikal ürünü veya hangi kumanyayı talep ettiğini tam olarak biliyor. Böylece ürün kodlarının kullanılması, hem hata oranını sıfıra indiriyor hem de rekabetin etik çerçevede ilerlemesini sağlıyor.
55 bin ürün aslında oldukça geniş bir yelpaze ifade ediyor. Burada iş birliklerinizi belirlerken nasıl bir strateji ile ilerliyorsunuz, ürün seçimlerinde ya da firma tercihlerinde? Burada firmanın denizci kökenli olması bizim için çok önemli. Ben şahsen denizcilik kökenliyim ve firmamızın satış-pazarlama ekibi de denizci geçmişe sahip kişilerden oluşuyor. Bu sayede gemide hangi ürünün kullanılacağını, hangisinin elverişli olup olmadığını deneyimlerinden yola çıkarak doğru şekilde değerlendirebiliyorlar. Basit bir örnek vermek gerekirse Rus gemisinin talep ettiği ekmekle Arap gemisinin istediği ekmek birbirinden farklıdır. Aynı şekilde Avrupalı, Fransız ya da İspanyol gemiler için tercih edilen ekmek türleri de değişiklik gösterir. Bu ayrımları bilmek ve müşteriye doğru ürünü sunmak için tecrübeli bir satış ekibine sahip olmak kritik. Bizim satış ve satın alma ekibimiz, bu farklılıkları doğru analiz ederek her müşteriye ihtiyacına uygun ürünleri fiyatlandırıyor.
“İş ortaklarımıza sadece ürün değil, en uygun teslim noktasıyla birlikte kapsamlı bir çözüm sağlamış oluyoruz”
Beşiktaş Marine olarak ship spare parts alanında hangi sistemleri ve süreçleri kullanıyorsunuz? Global stok yönetimi, sertifikalı parça temini ve acil durumlarda lojistik hızınızı nasıl sağlıyorsunuz? Ayrıca OEM (Original Equipment Manufacturer) ile alternatif parça tedariki arasındaki dengeyi nasıl kuruyorsunuz?
Ship Spare Parts firmamızın faaliyetleri tamamen gemi yedek parçaları üzerine odaklanıyor. Özellikle jeneratör, ana makine, cooler üniteleri, yağlama sistemleri ve soğutma üniteleri konusunda uzmanız. Müşterilerimizden bir talep geldiğinde, öncelikle teslim süresini belirlemek için geminin seyrüsefer planını inceliyoruz. Örneğin, bir gemi Süveyş Kanalı, Malta veya Fransa limanlarına uğrayacaksa, biz müşteriye üç liman üzerinden opsiyon sunuyoruz. Bu yaklaşım, gümrük ve lojistik açısından en uygun maliyet ve teslim süresini belirlememizi sağlıyor. Müşteri, ikmali hangi limanda almak isterse, biz de o limana özel net fiyat, lojistik ve teslim bilgilerini paylaşıyoruz. Buradaki farkımız şudur: Diğer firmalar genellikle yalnızca stok fiyatı (Xberg) veya stok yeri bilgisi veriyor. Biz ise sadece stok durumunu değil, aynı zamanda lojistik ve teslim süresi dahil gerçek zamanlı ve çok yönlü bir teklif sunuyoruz. Böylece müşteriye sadece ürün değil, en uygun teslim noktasıyla birlikte kapsamlı bir çözüm sağlamış oluyoruz.
Özellikle gemilerin ana makine ve jeneratör parçaları konusunda hassasiyet çok yüksek. Çünkü yedek parça, teknik malzemeden farklıdır. Örneğin, bir enjektörün olmaması gemide yakıt sarfiyatının artmasına, hatta yakıt kaçağına yol açabilir. Bu da armatör için ciddi ekstra maliyet ve zarar demektir. Dolayısıyla bu parçaların en kısa sürede, en hızlı şekilde tedarik edilip gemiye ikmal edilmesi kritik öneme sahiptir. OEM (Original Equipment Manufacturer) ve alternatif parçalar arasında ise müşteri talebine göre esnek bir denge kuruyoruz. Sertifikalı OEM parçaları önceliklendiriyoruz; ancak müşteri uygun fiyat ve hızlı teslimat talep ettiğinde, kalite standartlarına uygun alternatif parçaları da çözüm olarak sunabiliyoruz.
“Genç neslin denizcilik sektörünün nasıl işlediğini, prensiplerini ve ahlaki değerler çerçevesinde nasıl davranması gerektiğini bilmesi çok önemli”
Sektörde uzun vadeli vizyonu olan şirketler, global rekabette öne çıkıyor. 2025 yılının sonuna yaklaşırken 2025 yılı Beşiktaş Marine için nasıl geçiyor? Bundan sonraki süreç için planlarınız, hedefleriniz ve beklentileriniz nelerdir?
2025 yılı, hem ülkemiz hem de denizcilik sektörü açısından zorlu geçiyor. Ukrayna-Rusya Savaşı’nın yarattığı ortamda, Karadeniz bölgesine çıkan gemiler Avrupa, Amerika ve İngiltere’nin uyguladığı yaptırımlara maruz kaldığı için gemi trafiğinde ciddi bir düşüş yaşanıyor. Bu bölgeye giden gemiler için en büyük sorunlardan biri de sigorta. Olası bir hasar durumunda sigorta şirketleri gerekli masrafları karşılamıyor. Bu nedenle hiçbir armatör risk almak istemiyor ve gemisini Karadeniz’e göndermiyor. Sonuç olarak Karadeniz bölgesine çıkan gemi sayısı yaklaşık %50 oranında azalmış durumda. Bu düşüşün sektöre finansal yansımaları da ağır oluyor. Tedarikçiler ürünlerini satamıyor, yakıt firmaları yakıt ikmali yapamıyor, acenteler hizmet veremiyor, gemi tamir ve bakım firmaları da faaliyetlerini sürdüremiyor. Kısacası piyasada genel anlamda %50’ye varan bir daralma söz konusu.
Son olarak eklemek istedikleriniz var mıdır?
Denizcilik sektöründe yaşanan gelişmelere hâkim durumdayız. Şirket olarak da denizcilik konusunda eğitimler veriyoruz. Bu eğitimleri haftalık, aylık ve üç aylık periyotlarla düzenliyoruz. Çünkü genç neslin denizcilik sektörünün nasıl işlediğini, prensiplerini ve ahlaki değerler çerçevesinde nasıl davranması gerektiğini bilmesi çok önemli. Okullarda bu eğitimler yeterince verilemeyebiliyor. Bu nedenle biz; adap, muaşeret, kurallar ve tecrübeyi “denizcilik tedbiri” adı altında burada çalışan, staj yapan veya sektöre yeni adım atan tüm arkadaşlara aktarmaya çalışıyoruz. Amacımız sadece bilgi ve tecrübeyi paylaşmak, başka bir niyetimiz yok.
beşiktaş marine, inovatif, Ateş Karaca
Popüler İçerikler
Bültene Kaydol
Gelişmelerden haberdar ol
İlgili İçerikler
"Resolving the Passport and Visa Issue is a Priority for Turkish Seafarers' International Presence."
TÜRKKAPDER, one of Turkey's most established maritime associations and founded in 1959, plays an active role in the industry as a leading organization representing Turkish seafarers on both national and international platforms. We spoke with Captain Zafer Akbulut, Chairman of the Board of the Turkish Oceangoing Shipmasters Association (TÜRKKAPDER), about the challenges faced by Turkish seafarers, proposed solutions, TÜRKKAPDER's work, and his vision for the future. Highlighting a critical point for the Turkish maritime sector to achieve a stronger position in international competition, Captain Akbulut said, "For Turkey to compete internationally, the visa, which we call the GREEN PASSPORT or OKEY TO BOARD, must be issued as soon as possible."
Yazar: Eda GEDİKOĞLU
06 Nov 2025
YAF Group Offers End-to-End Maritime Solutions from Türkiye to the World
YAF Group, one of Turkey's leading companies in the maritime sector, stands out with its extensive service network and versatile operations in the global market. Through offices and warehouses in China, Korea, Germany, and Dubai, it offers end-to-end solutions ranging from ship procurement and engineering to maintenance and repair services, brokerage and ship management. YAF Group Founder Yusuf Kanıcı discussed YAF Group's strategic international structuring, innovative approaches to logistics and supply chain management, and digitalization and automation applications. He explained YAF Group's sustainability efforts and future vision.
Yazar: Eda GEDİKOĞLU
22 Oct 2025
“YAF Group, Türkiye’den Dünyaya Uçtan Uca Denizcilik Çözümleri Sunuyor”
Denizcilik sektöründe Türkiye’nin önde gelen firmalarından biri olan YAF Group, global pazardaki geniş hizmet ağı ve çok yönlü operasyonlarıyla dikkat çekiyor. Çin, Kore, Almanya ve Dubai’deki ofis ve depoları aracılığıyla, gemi tedarikinden mühendislik ve bakım-onarım hizmetlerine, brokerlikten gemi işletmeciliğine kadar uçtan uca çözümler sunuyor. YAF Group’un stratejik uluslararası yapılanmasını, lojistik ve tedarik zinciri yönetimindeki yenilikçi yaklaşımları, dijitalleşme ve otomasyon uygulamalarını konuştuğumuz YAF Group Kurucusu Yusuf Kanıcı YAF Group’un sürdürülebilirlik çalışmalarını ve geleceğe yönelik vizyonunu anlattı.
Yazar: Eda GEDİKOĞLU
22 Oct 2025